Kayıtlar

Aralık, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Denver Sanat Müzesi

Resim
Kitaplardan, videolardan takip edebildiğim ressamların tablolarına bizzat bakabildiğim zamanlarda kendimi şanslı hissediyorum. Denver Sanat Müzesi' nde bu hissi fazlasıyla yaşadım. Uzun uzun inceledim, baktım, sindirdim eserleri. Oldukça büyük bir müze ama biraz mimarisi karışık. Nasıl ilerlenebileceği konusunda biraz kafamız karıştı. Fakat dışarıdan görünüşü nefis. Tablolar zaten nefis, tamamını incelemek mümkün değil, birkaç gün ayırmak gerekiyor tam bir gezi için. Çok da güzel bir dükkanı var. Kendime bir tane Tasc hen yayın larından Edward Hopper kaptım geldim.  Gustave Dore -  The Family of Street Acrobats: the Injured Child - 1874 Degas - Woman Scratching Her Back, 1881 Van Gogh - Edge of a Wheat Field with Poppies - 1887 Camille Pissarro - Autumn, Poplars - 1893 Claude Monet - Waterlilies or The Water Lily Pond (Nymphéas) - 1904 Vance Kirkland - Timberland Abstraction - 1950 Giuseppe Arcimboldo - Autumn - 1572 Bu da müzede bir tür sunak şeklinde hazırlanmış Hint tanrıs...

Cathedral Basilica of the Immaculate Conception

Resim
Cathedral Basilica of the Immaculate Conception , Denver' in merkezinde Fransız Gotik tarzında yapılan bir katolik katedrali. Mimar Leon Coquard tarafından tasarlanan katedralin 1912 'de yapımı tamamlanmış ancak açılışından bir kaç ay önce, Ağustos 1912' de batı kulesine yıldırım düşmüş. 1993' te Papa II. Paul tarafından ayinle onurlandırılmış ki bu Amerika' da sadece bir kaç katedralin yaşadığı bir durummuş. İşin ilginç yanı, 1997' de bu kez de doğu kulesine yıldırım düşmüş. Neyse Vikipedi bilgilerinin sonuna geldik, dönelim katedral gezimize. Belirli bir din inancım olmamasına rağmen ne zaman bir kiliseye ya da camiye girsem, en basiti bile olsa çok etkilenirim. Sanırım oradaki estetik beni çok etkiliyor. İşlemeler, desenler, mermer heykeller ve vitraylar. Bu katedral de çok güzeldi. Nefis bir ışığı ve bunu daha da güzel kılan vitrayları vardı. Ben yine her kiliseye girdiğimde yaptığım gibi mumlarımızı yaktım. Biri benim biri de sevdiğim adam için.:)  Katedra...

Denver

Resim
Ekim gibi bir Amerika yolculuğum oldu. Hem de öyle böyle bir yolculuk değil. Patron pasaportu kaybettiği için gelemedi. Arkadaşımın bavulu ve kongre malzemelerinin olduğu bavul gelmedi. Paramız sınırlı kaldı derken öyle dımdızlak geldik Denver' a.  Dakika bir gol bir bizi havaalanından otele getiren taksi şoförü neredeyse bahşişi elimizden kapıyordu. Üstüne kabine aldığımız için kaybetmemeyi başardığımız bilimsel posterimizi otelde kısa bir süreliğine kaybettik. Bir de sevgili patronumuz öyle bir plan yapmıştı ki, özel araç kiralayıp Denver' dan Omaha' ya araçla gidip orada bir Airbnb'de kalacaktık. O gelemeyince kimse o yolu araçla almaya cesaret edemediği için bu plan da suya düştü ve bir yandan 12 saatlik yolculuğun yorgunluğu ve olan aksiliklerin gerilimi ile savaşırken bir yandan da Omaha' ya uçak bileti bakmaya başladık. Hani böyle sinirden veya çaresizlikten gülmeye başladığın anlar olur ya öyleydik işte. Omaha' ya nasıl ulaşırız, hadi ulaştık ve kongre...

Belleğin Büyüsü

Resim
Hasan Kıran'ın "Belleğin Büyüsü" sergisi aylar öncesinde gittiğim ama gerçekten etkilendiğim bir sergiydi. İnanılmaz bir emek ve detaylar. Oyma baskı yöntemi ile yapılmış eserlerin hem ahşap kalıpları, hem de baskı halleri sergilenmişti. Sadece teknik bile etkileyici iken bence eserlerin kendisi de çok dengeliydi. Renkler, objeler, kompozisyon. Çok iyiydi ki bakın aylar sonra aklıma geldi. Bir daha gelirse kaçırmayın derim. Ayrıca kendisi şu posttaki tablomdaki "Çatalhöyük Evleri" ne de ilham olmuştur. Saygıyla. 

Evren # 2

Resim
  Evime farklı resimler yapmaya devam ediyorum. Çoklu evrenlere geçiş yaptım :))

Yılan Avı

Resim
John Verdon kitaplarını çok seviyorum. Aşırı derinlikli olmasalar da güzel bir polisiyeyi güzel kurgulanmış olaylar örgüsüyle, oturmuş karakterlerle okuma fırsatım oluyor ki bu bana yetiyor sanırım. Aslında bazen yazarı mı yoksa yarattığı Dave Gurney karakterini mi seviyorum emin olamıyorum. Mesela farklı bir kitap yazsa bu kadar merakla bekler miyim kim bilir? Ama Dave Gurney karakterinin oluşturuş şekli ve tutarlı devamlılığı beni kendisine bağlıyor. Burada anahtar kelime tutarlı devamlılık... Ben başak burcuyum. Yani devamlılık benim işim... Bir şeyi sevdim mi onu otuz yıl yazsa bıkmam öyle sadık bir yapım var. Neyse kitaba dönelim.  John Verdon ilk iki kitabının temposuna çıkamadı devam kitaplarında ancak bir seviyenin altına da asla inmedi. Yılan Avı da sürükleyici bir kitap ama şok etmiyor. Benim için hava hoş dediğim gibi seviyorum bu evreni. Dizi gibi kaldığım yerden devam edebilirim. Daha çok yazsın, hep yazsın..