Ana içeriğe atla

En Uzun Gece...


15 Temmuz Cuma gecesi, tüm Türkiye'nin de bildiği gibi sanırım ülkemizin en uzun gecesi oldu. Büyüklerimizin anlattığı, korktuğumuz, bize olmaz artık dediğimiz "Darbe" nin ucundan döndük. Tepemizde uçaklar, atılan bombalar, sonar patlamalar, silah sesleri... Psikolojimiz bozuldu eminim ülkecek. Herkes bir tatsız, herkes bir gergin. Neyse ki küçük bir girişimdi sadece ve başarılı olamadı. Ama verilen nice can vardı yine de, aldatılan nice genç yürek. En acısı da ülkenin iki silahlı gücünün birbirine silah çekmesiydi. Bizi onlar koruyacaktı düşmanlara karşı, suçlulara karşı...

Bir filmin içinde yaşıyormuş gibi hissediyorum kendimi, ya da absürd  komedi bir oyunun oyuncusuymuş gibi. Hiç bir şeyin kontrolü bende değilmiş gibi, evrende bir toz zerresi gibi. 

Dileğim odur ki bu zor günleri sakinlikle, kimseyi incitmeden atlatalım. Ama ben o geceyi, o gerginliğimi, o her seste zıplamalarımı unutmayacağım. O nedenle buraya not düşmek istiyorum. Yıllar sonra bugünleri anmak için...



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sünger Bob ve Patrick... :)

Bir taş boyama daha tamamlandı. Hem zaman güzel geçti hem de minik bir kalp mutlu edildi (yani umarım...). :)))

Telgrafın Tellerine Kuşlar mı Konar ?

Üçüncü etamin işimi de bitirdim. Aslında örnek aldığım fotoğrafta bu kuşlar 4 tane idi ve kalp şeklinde kuyrukları vardı. Ancak hem benim kasnağıma sığmadığı, hem de fazla kalabalık durduğu için ben biraz değiştirdim. Ha bir de göbekleri beyazdı, ben kendi renklerinin açık tonlarını tercih ettim. Bu hali bence daha güzel oldu. Son bir adım kaldı. O da çerçeveletmek. Noel Babayı da henüz çerçeveletmedim. Çerçeveciyi ihya edeceğim bu gidişle. Puzzle, etamin derken bir sürü şeyi biriktirdim çerçeveletmek üzere.  Şimdiki projem bir doğum günü hediyesi :) Hadi bakalım. Bir işe başlamak, o işin yarısıdır derler...  Güm güm...   Göbekleri de doldurduk mu, tamamdır...  Favorim...

Sid' in İntikamı...

Nasıl ki Star Wars serisinin en dramatik ama en sevdiğim bölümü "Revenge of the Sith" ise, şimdiye kadar yaptığım en zor kanaviçe de bu oldu ( Cümleyi toparlayana bir yastık hediye edeceğim :)) ) . Kısaca anlatmak istiyorum hikayesini.... Her şey arkadaşıma doğum günü hediyesi projemle başladı. Ona bir şeyler işlemek istiyordum ama sevdiği bir şey olsun diye düşündüğümden ağzını aramaya başladım. Bir muhabbetin ortasında,  Ice Age' deki Sid' i çok sevdiğini öğrendim. Tamamdır dedim, Sid' i işleyeceğim. Oturdum bilgisayar başına Sid şablonu arıyorum. Kesin vardır diye de anlamsız bir özgüvenim var. Ama yok, yani istediğim gibi yok. Ya küçük ya da aradığım gibi değil.  Tabii ben ümitsizliğe kapıldım ve başka bir şey yapayım bari girişimlerine başladım ama aklım kaldı Sid'de. İçimdeki "yapabilseydim çok güzel olacaktı" sesleri baskın çıktı ve şablonunu kendim çıkarmaya karar verdim   Önce bir Sid fotoğrafı buldum. Sonra onu