Ana içeriğe atla

Özlem Mutfakta... :)


Tüm hafta sonunu mutfakta geçirdim diyebilirim. Cumadan başladım hem de. Arkadaşlarla rakı içelim dedik, herkese de bir meze düştü. Ben yoğurtlu mantar salatası yaptım. Pek bi güzel oldu :) Şuradaki tarifi uyguladım. Aslında çok çok basit bir şey :))

Cumartesi günü ise ayvalarla haşır neşir oldum. Normalde ayva pek yiyemem. Arkadaşımın annesi iki kilo kadar ayva vermişti. En mantıklısı reçel yapmak dedim. Bu arada ayvaları ayıklamak, küçük küçük doğramak ne zormuş arkadaş ya. Ayrıca çekirdekleri içinde kaynatıp reçele renk vermek de insanı bildiğin becerikli hissettiriyor :)) Ama sonuç ne derseniz, pek beğenmedim. Her şeyi göz kararı yaptığım için  (neyime güveniyorsam artık) biraz fazla şekerli ve yoğun oldu. Her şekilde tüketilir ama reçel yapmanın püf noktalarını okumam gerek....



Asıl önemli olanlar Pazar günü yaptıklarım. Pazar günü hem Selanik gevreği hem de simit yaptım. Üstelik glutensiz undan :) Selanik gevreğim çok başarılı oldu, her şeyi kıvamında diyebilirim. Simitim de lezzet olarak fena değil ancak biraz daha yumuşak olmasını beklerdim. Glutensiz unla ilk kez bir şeyler yaptım. Biraz acemilik olacak tabii. İlerleyen zamanlarda daha da geliştireceğim umarım. Gevrek için buradan, simit için de şuradan alalım sizi... :)


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sünger Bob ve Patrick... :)

Bir taş boyama daha tamamlandı. Hem zaman güzel geçti hem de minik bir kalp mutlu edildi (yani umarım...). :)))

Telgrafın Tellerine Kuşlar mı Konar ?

Üçüncü etamin işimi de bitirdim. Aslında örnek aldığım fotoğrafta bu kuşlar 4 tane idi ve kalp şeklinde kuyrukları vardı. Ancak hem benim kasnağıma sığmadığı, hem de fazla kalabalık durduğu için ben biraz değiştirdim. Ha bir de göbekleri beyazdı, ben kendi renklerinin açık tonlarını tercih ettim. Bu hali bence daha güzel oldu. Son bir adım kaldı. O da çerçeveletmek. Noel Babayı da henüz çerçeveletmedim. Çerçeveciyi ihya edeceğim bu gidişle. Puzzle, etamin derken bir sürü şeyi biriktirdim çerçeveletmek üzere.  Şimdiki projem bir doğum günü hediyesi :) Hadi bakalım. Bir işe başlamak, o işin yarısıdır derler...  Güm güm...   Göbekleri de doldurduk mu, tamamdır...  Favorim...

Sid' in İntikamı...

Nasıl ki Star Wars serisinin en dramatik ama en sevdiğim bölümü "Revenge of the Sith" ise, şimdiye kadar yaptığım en zor kanaviçe de bu oldu ( Cümleyi toparlayana bir yastık hediye edeceğim :)) ) . Kısaca anlatmak istiyorum hikayesini.... Her şey arkadaşıma doğum günü hediyesi projemle başladı. Ona bir şeyler işlemek istiyordum ama sevdiği bir şey olsun diye düşündüğümden ağzını aramaya başladım. Bir muhabbetin ortasında,  Ice Age' deki Sid' i çok sevdiğini öğrendim. Tamamdır dedim, Sid' i işleyeceğim. Oturdum bilgisayar başına Sid şablonu arıyorum. Kesin vardır diye de anlamsız bir özgüvenim var. Ama yok, yani istediğim gibi yok. Ya küçük ya da aradığım gibi değil.  Tabii ben ümitsizliğe kapıldım ve başka bir şey yapayım bari girişimlerine başladım ama aklım kaldı Sid'de. İçimdeki "yapabilseydim çok güzel olacaktı" sesleri baskın çıktı ve şablonunu kendim çıkarmaya karar verdim   Önce bir Sid fotoğrafı buldum. Sonra onu