Ana içeriğe atla

Hayvan Çiftliği


Uzun zamandır merak ediyordum bu kitabı. Hatta tiyatro oyununa da gitmeyi çok istemiş, bir türlü bilet bulamamıştık. Sonunda okuyabildim bu "Peri Masalı" nı. Evet hikaye ne kadar sevimsiz olsa da aslında bu bir peri masalıydı...

Çevirmen Celal Üster, çok güzel bir sunuş yazmış. Hem daha önceki çevirilerden bahsetmiş, hem de George Orwell tarihinden bahsederek kitaptaki bazı ince esprileri kaçırmamamızı sağlamış.

Kitaba gelince, nefis bir kitap. Dünyaya dair acı gerçekleri kısacık bir kitapta böylesine sade ve etkili bir biçimde anlatmak, sanırım George Orwell bu yüzden George Orwell. 

Kitap hayvanların birlik olup bir çiftliği ele geçirmesini anlatıyor. Asıl hikaye hayvanların devriminden sonra başlıyor ve yönetim, işleyiş, güç kavgaları ile aslında hiçbir şeyin değişmeyeceği çok acı bir dille anlatılıyor. 


Okurken kahramanları günümüzün farklı güçleri ile eşleştirdim. Birisi medya oldu, birisi sorgulamayan halk. Birisi muhalefet oldu, birisi iktidar. Trajikomik bu durumdan hem zevk aldım hem üzüldüm açıkçası. 

Kitap bazı çizimlerle de desteklenmiş. Böylece çok daha net gözünüzde canlandırabiliyorsunuz. Okuyun, okutun. Dursun bu kitap kütüphanenizde...

"Napoleon' un toplantıları kaldırmasını protesto etmiş olan dört küçük domuz, seslerini ürkekçe yükseltecek oldularsa da, ansızın köpeklerin ürkünç hırlamaları karşısında susmak zorunda kaldılar. Hemen ardından koyunlar, her zamanki gibi "Dört ayak iyi, iki ayak kötü!" diye melemeye başladılar ve gergin hava geçiştirilmiş oldu.."



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sünger Bob ve Patrick... :)

Bir taş boyama daha tamamlandı. Hem zaman güzel geçti hem de minik bir kalp mutlu edildi (yani umarım...). :)))

Telgrafın Tellerine Kuşlar mı Konar ?

Üçüncü etamin işimi de bitirdim. Aslında örnek aldığım fotoğrafta bu kuşlar 4 tane idi ve kalp şeklinde kuyrukları vardı. Ancak hem benim kasnağıma sığmadığı, hem de fazla kalabalık durduğu için ben biraz değiştirdim. Ha bir de göbekleri beyazdı, ben kendi renklerinin açık tonlarını tercih ettim. Bu hali bence daha güzel oldu. Son bir adım kaldı. O da çerçeveletmek. Noel Babayı da henüz çerçeveletmedim. Çerçeveciyi ihya edeceğim bu gidişle. Puzzle, etamin derken bir sürü şeyi biriktirdim çerçeveletmek üzere.  Şimdiki projem bir doğum günü hediyesi :) Hadi bakalım. Bir işe başlamak, o işin yarısıdır derler...  Güm güm...   Göbekleri de doldurduk mu, tamamdır...  Favorim...

Sid' in İntikamı...

Nasıl ki Star Wars serisinin en dramatik ama en sevdiğim bölümü "Revenge of the Sith" ise, şimdiye kadar yaptığım en zor kanaviçe de bu oldu ( Cümleyi toparlayana bir yastık hediye edeceğim :)) ) . Kısaca anlatmak istiyorum hikayesini.... Her şey arkadaşıma doğum günü hediyesi projemle başladı. Ona bir şeyler işlemek istiyordum ama sevdiği bir şey olsun diye düşündüğümden ağzını aramaya başladım. Bir muhabbetin ortasında,  Ice Age' deki Sid' i çok sevdiğini öğrendim. Tamamdır dedim, Sid' i işleyeceğim. Oturdum bilgisayar başına Sid şablonu arıyorum. Kesin vardır diye de anlamsız bir özgüvenim var. Ama yok, yani istediğim gibi yok. Ya küçük ya da aradığım gibi değil.  Tabii ben ümitsizliğe kapıldım ve başka bir şey yapayım bari girişimlerine başladım ama aklım kaldı Sid'de. İçimdeki "yapabilseydim çok güzel olacaktı" sesleri baskın çıktı ve şablonunu kendim çıkarmaya karar verdim   Önce bir Sid fotoğrafı buldum. Sonra onu