Ana içeriğe atla

Dune


Filmini izleyip, hakkında biraz bilgi edindikçe okumak için sabırsızlanmaya başlamıştım. Totem yapmıştım hatta üniversite sınavını kazanınca kendime hediye edeceğim diye. Bu arada hali hazırda mesleğim varken neden üniversite ? Sanatı çok sevdiğim ve eserlerin hikayelerine bayıldığım için ikinci üniversite olarak Uzaktan Eğitimle Sanat tarihi okumak istemiştim. Normal şartlarda taban puan yetiyordu. Ve gerekenden çok daha yüksek bir puan almama rağmen puanlar uçtuğu için istediğim yere yerleşemedim. Sanırım bu pandemi insanlara herşeyi evden yapma rahatlığına alıştırdı ve uzaktan eğitim puanları örgün eğitimi gecti :((( Neyse sınav bitti ve henüz tercihler yapılmadan ben ne de olsa giriyorum okula diyerek gittim kendime hediye olarak aldım kitabı. Okul konusunda havamı alsam da çok güzel bir dünyanın kapılarını açmış oldum kendime. Dune: Çöl Gezegeni. 

Birçok bilim-kurgu'ya kaynak olmuş nefis bir dünya Dune. Muhteşem karakterler, farklı toplum yapıları, sistem eleştirileri, hayal gücü ne ararsanız var bu kitapta. Çok güzel, çok derin... Filminden çok çok daha iyi. Sırayla tüm kitaplarını okumak istiyorum. Sonra da tekrar sınava hazırlanacağım.  Çalışmadan girmek işe yaramadı:))

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sünger Bob ve Patrick... :)

Bir taş boyama daha tamamlandı. Hem zaman güzel geçti hem de minik bir kalp mutlu edildi (yani umarım...). :)))

Telgrafın Tellerine Kuşlar mı Konar ?

Üçüncü etamin işimi de bitirdim. Aslında örnek aldığım fotoğrafta bu kuşlar 4 tane idi ve kalp şeklinde kuyrukları vardı. Ancak hem benim kasnağıma sığmadığı, hem de fazla kalabalık durduğu için ben biraz değiştirdim. Ha bir de göbekleri beyazdı, ben kendi renklerinin açık tonlarını tercih ettim. Bu hali bence daha güzel oldu. Son bir adım kaldı. O da çerçeveletmek. Noel Babayı da henüz çerçeveletmedim. Çerçeveciyi ihya edeceğim bu gidişle. Puzzle, etamin derken bir sürü şeyi biriktirdim çerçeveletmek üzere.  Şimdiki projem bir doğum günü hediyesi :) Hadi bakalım. Bir işe başlamak, o işin yarısıdır derler...  Güm güm...   Göbekleri de doldurduk mu, tamamdır...  Favorim...

Sid' in İntikamı...

Nasıl ki Star Wars serisinin en dramatik ama en sevdiğim bölümü "Revenge of the Sith" ise, şimdiye kadar yaptığım en zor kanaviçe de bu oldu ( Cümleyi toparlayana bir yastık hediye edeceğim :)) ) . Kısaca anlatmak istiyorum hikayesini.... Her şey arkadaşıma doğum günü hediyesi projemle başladı. Ona bir şeyler işlemek istiyordum ama sevdiği bir şey olsun diye düşündüğümden ağzını aramaya başladım. Bir muhabbetin ortasında,  Ice Age' deki Sid' i çok sevdiğini öğrendim. Tamamdır dedim, Sid' i işleyeceğim. Oturdum bilgisayar başına Sid şablonu arıyorum. Kesin vardır diye de anlamsız bir özgüvenim var. Ama yok, yani istediğim gibi yok. Ya küçük ya da aradığım gibi değil.  Tabii ben ümitsizliğe kapıldım ve başka bir şey yapayım bari girişimlerine başladım ama aklım kaldı Sid'de. İçimdeki "yapabilseydim çok güzel olacaktı" sesleri baskın çıktı ve şablonunu kendim çıkarmaya karar verdim   Önce bir Sid fotoğrafı buldum. Sonra onu