Ana içeriğe atla

Neeee Guti mi? Yok Artık...


Canım Beşiktaş'ım dün açılışı yaptı. Biz takıma, takım taraftara, Quaresma futbola susamıştı. Rakipler ise gerçekten susamış...

Tamam rakip mahalle takımı modunda olabilir ama bu adamlar liglerine Nisan'da başlamış. Yani aylardır form tutuyorlar. Bizim takım yeni ve bu sezon ilk ciddi maçımız bu. Eee bir de adamların her ne kadar defans yapmayacağız dediyse de, 8 kişi defans oynamaları (Buna mecbur kaldılar, çünkü Beşiktaş onların sahasından neredeyse hiç çıkmadı)  skorun biraz kısır (!) olmasına neden oldu.

Maç güzeldi. Ortam güzeldi. Taraftarı anlatmaya gerek yok. Ama atak yapan, sürekli ileri oynayan Beşiktaş'ım güzeldi. Quaresma'nın penaltıyı attıramayan heyecanı bile güzeldi.

Takım gelecek vaadediyor, hepimizi ümitlendiriyordu ama taraftarın bir derdi vardı yine. Şimdiye kadar kimi zaman işçinin, kimi zaman depremzedenin, kimi zaman araştırma görevlilerin, kimi zaman çevrecilerin sesi olan taraftarımız, dün gece de renklilerin sesi oldu....:) Renklilerin bakış açısı ile Guti transferini değerlendiren pankart açtılar. Neeee Guti'mi Yok Artık...:D:D

Malumunuz, bir gün önce Guti transferi bitirilmiş, gelip de gelmemezlikten gelme stratejisi uygulanmıştı. Beklemedeyiz...İşin resmiyete bürünmesi ile antideprasan kullanan renklilerin sayısının artışındaki istatisiksel ilişkiyi ıspat etmek için bekliyoruz.... Renklilere kombine aldırtmak için bekliyoruz....Üzerinde Guti, Quaresma ya da Raul (!!) forması görünen herkesin beşiktaşlı olmadığı günleri bekliyoruz... Ekşi Sözlük'teki bir yorum, şuanki Beşiktaş'ımın halini iyi anlatmış.

Beşiktaş: Raul'u, Robinho'nun alternatifi olarak beklemeye almış takımdır.
Dip Not: O haaaaa




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sünger Bob ve Patrick... :)

Bir taş boyama daha tamamlandı. Hem zaman güzel geçti hem de minik bir kalp mutlu edildi (yani umarım...). :)))

Telgrafın Tellerine Kuşlar mı Konar ?

Üçüncü etamin işimi de bitirdim. Aslında örnek aldığım fotoğrafta bu kuşlar 4 tane idi ve kalp şeklinde kuyrukları vardı. Ancak hem benim kasnağıma sığmadığı, hem de fazla kalabalık durduğu için ben biraz değiştirdim. Ha bir de göbekleri beyazdı, ben kendi renklerinin açık tonlarını tercih ettim. Bu hali bence daha güzel oldu. Son bir adım kaldı. O da çerçeveletmek. Noel Babayı da henüz çerçeveletmedim. Çerçeveciyi ihya edeceğim bu gidişle. Puzzle, etamin derken bir sürü şeyi biriktirdim çerçeveletmek üzere.  Şimdiki projem bir doğum günü hediyesi :) Hadi bakalım. Bir işe başlamak, o işin yarısıdır derler...  Güm güm...   Göbekleri de doldurduk mu, tamamdır...  Favorim...

Sid' in İntikamı...

Nasıl ki Star Wars serisinin en dramatik ama en sevdiğim bölümü "Revenge of the Sith" ise, şimdiye kadar yaptığım en zor kanaviçe de bu oldu ( Cümleyi toparlayana bir yastık hediye edeceğim :)) ) . Kısaca anlatmak istiyorum hikayesini.... Her şey arkadaşıma doğum günü hediyesi projemle başladı. Ona bir şeyler işlemek istiyordum ama sevdiği bir şey olsun diye düşündüğümden ağzını aramaya başladım. Bir muhabbetin ortasında,  Ice Age' deki Sid' i çok sevdiğini öğrendim. Tamamdır dedim, Sid' i işleyeceğim. Oturdum bilgisayar başına Sid şablonu arıyorum. Kesin vardır diye de anlamsız bir özgüvenim var. Ama yok, yani istediğim gibi yok. Ya küçük ya da aradığım gibi değil.  Tabii ben ümitsizliğe kapıldım ve başka bir şey yapayım bari girişimlerine başladım ama aklım kaldı Sid'de. İçimdeki "yapabilseydim çok güzel olacaktı" sesleri baskın çıktı ve şablonunu kendim çıkarmaya karar verdim   Önce bir Sid fotoğrafı buldum. Sonra onu