Ana içeriğe atla

Dubai Günleri - Çöl Safarisi




Veee geldik Dubai'nin son postuna. Birkaç saat sonra uçağımız varken, gelmişken kaçırmayalım dedik ve çöl safarisine gittik...

Benim ekstrem sporlarla pek aram yoktur. O yüzden o jipin içinde hoplaya zıplaya kumlarda ilerlemeyi pek eğlenceli bulmadım. Tamam bazı yerlerde kumlardan kayarken güzel bir his veriyor ama öyle çok da paraya değecek bir şey değil (80 dolardı yaklaşık olarak).

Çöl de aslında tam çöl değildi. Tamam tabii ki çöldü ama ara ara çıkan yeşil bitkiler ve sürekli kadraja giren araçlar yüzünden o ıssız çöl havasını yaşayamadık. Bakmayın ilk resimdeki kusursuz çöl havasına. Orada sağdan soldan bitki giriyordu kadraja da kestim :)

Yine de güzel bir tecrübeydi. Kumların üzerinde yılan izi görmek korkutmadı değil. Akşamındaki yemek ve eğlenceler ise benim en çok eğlendiğim kısmı oldu. 















İyisiyle, kötüsüyle bitti dubai maceramız. İlk postun başında da dediğim gibi bir daha gitmem sanırım. Ama sonuçta güzel yerler de gördüm ve bol bol güzel fotoğraf çektim. Benim için güzeldi :)






Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sünger Bob ve Patrick... :)

Bir taş boyama daha tamamlandı. Hem zaman güzel geçti hem de minik bir kalp mutlu edildi (yani umarım...). :)))

Telgrafın Tellerine Kuşlar mı Konar ?

Üçüncü etamin işimi de bitirdim. Aslında örnek aldığım fotoğrafta bu kuşlar 4 tane idi ve kalp şeklinde kuyrukları vardı. Ancak hem benim kasnağıma sığmadığı, hem de fazla kalabalık durduğu için ben biraz değiştirdim. Ha bir de göbekleri beyazdı, ben kendi renklerinin açık tonlarını tercih ettim. Bu hali bence daha güzel oldu. Son bir adım kaldı. O da çerçeveletmek. Noel Babayı da henüz çerçeveletmedim. Çerçeveciyi ihya edeceğim bu gidişle. Puzzle, etamin derken bir sürü şeyi biriktirdim çerçeveletmek üzere.  Şimdiki projem bir doğum günü hediyesi :) Hadi bakalım. Bir işe başlamak, o işin yarısıdır derler...  Güm güm...   Göbekleri de doldurduk mu, tamamdır...  Favorim...

Sid' in İntikamı...

Nasıl ki Star Wars serisinin en dramatik ama en sevdiğim bölümü "Revenge of the Sith" ise, şimdiye kadar yaptığım en zor kanaviçe de bu oldu ( Cümleyi toparlayana bir yastık hediye edeceğim :)) ) . Kısaca anlatmak istiyorum hikayesini.... Her şey arkadaşıma doğum günü hediyesi projemle başladı. Ona bir şeyler işlemek istiyordum ama sevdiği bir şey olsun diye düşündüğümden ağzını aramaya başladım. Bir muhabbetin ortasında,  Ice Age' deki Sid' i çok sevdiğini öğrendim. Tamamdır dedim, Sid' i işleyeceğim. Oturdum bilgisayar başına Sid şablonu arıyorum. Kesin vardır diye de anlamsız bir özgüvenim var. Ama yok, yani istediğim gibi yok. Ya küçük ya da aradığım gibi değil.  Tabii ben ümitsizliğe kapıldım ve başka bir şey yapayım bari girişimlerine başladım ama aklım kaldı Sid'de. İçimdeki "yapabilseydim çok güzel olacaktı" sesleri baskın çıktı ve şablonunu kendim çıkarmaya karar verdim   Önce bir Sid fotoğrafı buldum. Sonra onu