Ana içeriğe atla

TV Karşısında Bir Hafta Sonu...


Bu hafta sonu çok tembeldim. Yani aslında bana göre değildim ama eylemlerimin envanterini çıkarınca tv karşısında bir hafta sonu geçirdiğim aşikar. Arada kanaviçemizi de yaptık tabii ki. Özetle ben memnunum...:)

Öncelikle The Following dizisini izledim. Uzun zamandır merak ediyordum. Bilinçaltımda hafiften bir Kevin Bacon hayranlığı var itiraf ediyorum. Bu diziyi, hakkında söylenenlerden bağımsız olarak sadece Kevin Bacon için bile merak ederdim. Etrafta olumlu eleştiriler de duyunca izleyeyim dedim. Ve çok beğendim...




The Raven filmi ile merak edip, The Crow filminde de kendisine gönderme olduğunu öğrendiğim Edgar Allan Poe' nun adını bu dizide de sıkça duyuyoruz. Kendisinden ilham alan bir seri katilin hikayesi anlatılıyor. Tabii ki çok daha karışık olaylarla...


The Following' den sonra arkadaşımdan aldığım DVD' lerden ikisi izledim. Paris ve Köprü Üstü Aşıkları. Paris biraz bilindik bir hikaye ama Köprü Üstü Aşıkları beni gerçekten etkiledi. Çaresizlik ve delilik arasında yaşanan bu aşk hikayesi oldukça vurucu... 


Son olarak muhtemelen yıllardır varlığı bilinen bir karakteri yeni keşfettim. Cartoon Network çizgi filmlerinden Gumball :) Bayıldım size. Şimdi artık bir Sünger Bob var bir de siz .. :)



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sünger Bob ve Patrick... :)

Bir taş boyama daha tamamlandı. Hem zaman güzel geçti hem de minik bir kalp mutlu edildi (yani umarım...). :)))

Telgrafın Tellerine Kuşlar mı Konar ?

Üçüncü etamin işimi de bitirdim. Aslında örnek aldığım fotoğrafta bu kuşlar 4 tane idi ve kalp şeklinde kuyrukları vardı. Ancak hem benim kasnağıma sığmadığı, hem de fazla kalabalık durduğu için ben biraz değiştirdim. Ha bir de göbekleri beyazdı, ben kendi renklerinin açık tonlarını tercih ettim. Bu hali bence daha güzel oldu. Son bir adım kaldı. O da çerçeveletmek. Noel Babayı da henüz çerçeveletmedim. Çerçeveciyi ihya edeceğim bu gidişle. Puzzle, etamin derken bir sürü şeyi biriktirdim çerçeveletmek üzere.  Şimdiki projem bir doğum günü hediyesi :) Hadi bakalım. Bir işe başlamak, o işin yarısıdır derler...  Güm güm...   Göbekleri de doldurduk mu, tamamdır...  Favorim...

Sid' in İntikamı...

Nasıl ki Star Wars serisinin en dramatik ama en sevdiğim bölümü "Revenge of the Sith" ise, şimdiye kadar yaptığım en zor kanaviçe de bu oldu ( Cümleyi toparlayana bir yastık hediye edeceğim :)) ) . Kısaca anlatmak istiyorum hikayesini.... Her şey arkadaşıma doğum günü hediyesi projemle başladı. Ona bir şeyler işlemek istiyordum ama sevdiği bir şey olsun diye düşündüğümden ağzını aramaya başladım. Bir muhabbetin ortasında,  Ice Age' deki Sid' i çok sevdiğini öğrendim. Tamamdır dedim, Sid' i işleyeceğim. Oturdum bilgisayar başına Sid şablonu arıyorum. Kesin vardır diye de anlamsız bir özgüvenim var. Ama yok, yani istediğim gibi yok. Ya küçük ya da aradığım gibi değil.  Tabii ben ümitsizliğe kapıldım ve başka bir şey yapayım bari girişimlerine başladım ama aklım kaldı Sid'de. İçimdeki "yapabilseydim çok güzel olacaktı" sesleri baskın çıktı ve şablonunu kendim çıkarmaya karar verdim   Önce bir Sid fotoğrafı buldum. Sonra onu