Hareket İblisi...


Harekete dair bir kitap okudum bu hafta. Amacın hareket olduğu, nereden başladığının ve nereye ulaştığının hiç önemli olmadığı bir kitap. Hareket İblisi...

Polonyalı yazar Stefan Grabinski' nin raylarda, istasyonlarda veya vagonlarda geçen fantastik öykülerinden oluşan bir kitap Hareket İblisi. Sadece fantastik de değil, kimi zaman felsefik, kimi zaman da psikolojik. Öykülerin tek ortak noktası var, hareket bağımlılığı. İçinde 13 farklı öykü barındırıyor. Bu öykülerin tek ortak noktası olayların ve karakterlerin hep bir tren, istasyon ya da rayla ilgili olması. Trene binince özgüven patlaması yaşayan ancak inince ezik bir tip olanı var, trene binip binip son anda inmeyi huy edineni var, kullanılmayan eski istasyonlara gönül bağlılığı taşıyanları var. Hatta hatta ortadan birden bire kaybolan vagonlar, ya da ansızın ortaya çıkan hayalet trenler bile var. 


Aslında her öyküde ağır psikolojik irdelemeler var. Kişinin hareket bağımlılığı adı altında paralel evrenlerden tutun da, ölümden sonraki hayata kadar her şey hakkında ufak tefek fikirlerini anlatıyor Grabinski. Bunu yaparken de şehir efsaneleri tadında, biraz gizemli bir dil kullanıyor ki sıkılmayın. Kitap bu sayede doyurucu ve sürükleyici oluyor. Ben başlarken hiç tahmin etmediğim üzere birkaç günde bitirdim kitabı. 

Zorlandığım tek nokta ise isimler... Telafuzu ve harflerin bir araya geliş hali alışılmışın dışında Polonya isimlerinde. Haliyle geçen kelimenin yer mi, isim mi olduğu konusunda zaman zaman bir iki sayfa geriye gidip kontrol ettiğim oldu. Vehimiç, Agapit, Zakliç, Derviç, Krenpaç, Şıgon vs. vs... :)


Ayrıca kitabın kapak tasarımı da gerek rengi, gerek içi olsun, çok hoşuma gitti. Mavinin cazibesine kapıldım :)

Kitaptan hoşuma giden bir iki alıntı;

"Gerçekleştirme umudu olmayan bir özlem, horgörü doğurur ve kendisi ile beslenir..."

"...Onun gözünde demiryolu, demiryolu içindir. Yolcular için değil. Demiryolunun vazifesi, insanları ulaşım amacıyla bir yerden bir yere taşımak değil, bir hareket olmak ve boş alanları alt etmektir.... İstasyonlar, inmek için değil, kat edilen mesafeyi ölçmek içindir..."




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Telgrafın Tellerine Kuşlar mı Konar ?

Sid' in İntikamı...