Eskiden tüm hislerini, seni hislendiren şeyleri bir yerlere kaydetme olanağın yoktu. Sosyal Medyalar, bilgisayarlar, telefonlar...Hiçbir şey yoktu. Sadece bir kağıt bir kalemdi elinde olan. Mektuplara ve defterlere kaydetmeliydin tüm anılarını, hislerini, fotoğraflarını ve babam bunu iyi değerlendirmişti. Askere gittiğinde anneme olan aşkını dile getirdiği, kendince çizip süslediği, romantik şarkılar yazıp, o zamanın ünlülerinin fotoğraflarını yapıştırdığı bir defter yapmıştı kendine. Çocukluğumdan hatırlıyorum o defteri. Ara sıra bakar dizi karakterleri gibi annem ve babamın o günlerini hayal etmeye çalışırdım.
Yılbaşı tatilinde ailemle bol bol nostalji yapma fırsatı bulmuştuk. Eski fotoğraflar, defterler, hatıra eşyalar... Hepsi çekmeceden çıkarıldı, hepsine ait anılar anlatıldı, hatırlandı, hatırlanamadı. Zamanın nasıl da hızlı akıp gittiğini kuşak farkı gözetmeksizin anladık yine, yeniden. İşte o muhabbet sırasında söz konusu defter elime bir kez daha geçti. Biraz da günlük mantığı ile tuttuğumdan bu bloğu, benim kayıtlarıma da geçsin istedim. Zamanında böyle duygular, böyle defterler varmış...
O zamanların ünlü isimlerinden Gönül Akkor...
Babam çizime de meraklıymış :)
Zamane kartpostalları :)
Nostalji diyeceğiz de Esengül olmayacak...pehhh
Ve son olarak...
Yorumlar
Yorum Gönder