Sabah arkadaşım sihirli bir kutu ile geldi. İçinde hamur, kalıplar, şekillendirici çubuklar ve buram buram hayalgücü vardı. Sadece 20 dakika ayırarak bence harikalar yarattık. Tabii ki bu işlemin devamı var. Daha fırında pişecek, sonra rengarenk boyanacak. Ondan sonra asıl ortaya çıkacak güzelliği ama şimdiden mutlu etmeye başladı bile.
Düşünüyorum da sanırım etrafımızda bu kadar çok yapacak şey varken, bu kimine göre film, kimine göre kitap, kimine göre elişi, insanın "canım sıkılıyor" demesi ne büyük bir nankörlük. Hem kendisine, hem de hayata... Bir şeyler yapmak değil sanırım marifet olan, bu kadar yapacak şey varken boş durabilmek... :)
Yorumlar
Yorum Gönder