Klişe !
Dün Türk Sineması'ndaki sürekli tekrarlanan sahnelerle ilgili bir yazı yazmak istiyordum. "Türk Sineması Klişeleri"' olacaktı adı. İlerde yazarım belki. Neyse, klişe kelimesinin tam karşılığına bakınca ilgim dağıldı. Klişe, yani kullandığımız anlamı ile "basmakalıp" aynı zamanda bir tür metal levha imiş. Üzerine çeşitli simge ya da resimlerin kabartma olarak işlendiği bu levhalar basım işlerinde kalıp olarak kullanılıyormuş. Düşününce mantıklı tabi. Benim bu Amerika' yı yeniden keşfedişlerim de komik oluyor ya neyse. Sürekli aynı şekli vermek için kullanılan kalıp ifadesi zamanla klişe tabiri ile dilimize de yerleşmiş.
Bizim cümlelerimizde kullandığımız klişe' ise, geçmişte çok etkili olan durum veya fikrin, artık etkisini yitirmiş hali demekmiş. Yani klişe olması demek kötü ya da yanlış olduğu anlamına gelmiyor. Tam tersi, iyimiş, bir zamanlar etkiliymiş şimdi sadece etkisini yitirmiş durum oluyor klişe. Ama biz daha çok hafif hakaretimsi şekilde kullanıyor ve ne kadar da yanılıyoruz. Oysa "ne kötü" dediğimizi sanarak "bir zamanlar çok etkiliymiş vayyy" demeye getiriyor olabiliriz. Evet geçmişte kalmış ama kötü değil.
Klişe olmuş bir şey asla kötü değil aslında. Ben buradan bu sonucu çıkarıyorum. İnsanlar kötü veya talep görmeyecek bir şeye neden kalıp yapsınlar ki. Demem o ki aslında bazı şeyleri yanlış kullanıyoruz sanırım, ya da bilenimiz az, ya da tam manasını bilmiyoruz. Aslında ben de "Türk Sineması Klişeleri" konusunda kullanacağım örnekleri, kötü olduğu için değil de sürekli tekrarlandıkları için kullanacaktım. Vay be hayat bazen gerçekten mantıklı :)
Yorumlar
Yorum Gönder