Çılgın bir hafta sonu geçirdim. Spor, sanat, misafirlerle dolu bir hafta sonu. Her şey Cuma günü başladı aslında (haliyle, hafta sonundan bahsediyoruz sonuçta :D). Cuma gecesi arkadaşlarla Feridun Düzağaç konserine gidecektik. Konser 23:00 de idi. Benim düşüncem arkadaşlarla buluşur, o saate kadar bir şeyler yer, laflar sonra da konsere gideriz idi. Gün içi arkadaşım aradı, "konser ne de olsa 23:00 te, tenis oynayalım mı?" dedi. Benim en sevdiğim sporlardan birisi tenistir ve uzun zamandır oynamak istiyordum ama sonrasındaki konseri düşünüp tereddütle, "bi dakka bi dakka, önce tenis oynayıp, sonra konsere mi gideceğiz " dedim. "Evet" dedi. "Pekala, tamam o zaman" dedim (Önemli Not. Yazar burada 4-5 aydır hiç spor yapmadığını belirtmek istiyor) . Ve gittik. Hafif ısınma hareketlerinden sonra aldık raketi elimize. Bu benim tenis kortları ile ilk tanışmam ayrıca. Hiç bir şey TV de göründüğü gibi değilmiş. O file çok yüksek, o kort ç...