Özzel Efekt...

Okuduğum en etkileyici kitaplardan birisi oldu Incognito . Zor bir kitaptı aynı zamanda. Zira bazen okuyup sindirmek için molalar verdim. Bizden başka bir bizin, içimizde, beynimizde, tecrübelerimizde, genlerimizde nasıl dolaştığı, nasıl etkilendiği, bizi nasıl etkilediği anlatılıyor. David Eagleman, çok zor konuları resmen bizim seviyemize inerek anlatmış. Bu kitaptan sonra kötü davranışlarda bulunan insanlara karşı konuşurken iki kere düşünüyorum. Var zannettiğimiz çoğu şeyin aslında olmadığı, yok dediklerimizin ise olduğu... Şeytanlık dediğimiz bazı eylemlerin altında yatan nedenin sadece biyoloji olduğunu anlatıyor kitap. Çeşitli suç olaylarına bir de bu açıdan yaklaşıyor. Çok farklı bir kitaptı cidden. Ara ara tekrar açıp okumalık... Aşağıda bazı beğendiğim kısımlar var. Biraz beyin yaktığı doğrudur :) "Çevrenizin farkına, ancak duyusal girdilerin, beklentilerle çeliştiği zamanlarda varırsınız..." "Kendi eylemlerinizle sonuç duyumlar arasında geliş

Kendisi de bir mülteci olan Mokhtar Azizi , Doğu Akdeniz ve Afrika'dan İtalya kıyılarına ulaşabilen mültecilerinin yaşadıklarını anlatıyor bu fotoğraf sergisi ile. Etkileyici... Özellikle "...After" (Sonrası) kısmı beni çok etkiledi. Bir de hayali bir karakterin derme çatma barakası olarak tasarlanan baraka çok etkileyiciydi. Sergi bitti ama bilgileri burada  .

Şimdi alakaya maydanoz diyeceksiniz ama sırf binanın içini sevdiğim için yapıyorum bu postu. Geçen yine Tunalı'ya doğru yürürken girdik bu binaya. 1 Mayıs olduğu için alt kısmındaki müze kapalıymış ama binanın içini de pek beğendim ben. Tabii kapalı mekan ve karanlık olunca çok net çıkmadı fotoğraflar. Göründüğünden daha güzel. En kısa sürede müzesini de gezeceğim. 

Teeee Ramazandan önce kızlarla buluştuk. Uzun zaman geçmişti. Eee haliyle muhhabbet koyu olacak Kız dedikodusu yapacağız. Aylak madamda buluşup önce bir şeyler yer sonra bir şeyler içeriz demiştik ama gelin görün ki Aylak Madam da alkol yokmuş :/. Tavukları ayyaş ama biz alkol alamıyoruz :) Şaka bir yana ortamını çok seviyorum ama keşke alkol de olsaymış. Arada bir muhabbetin yanına insan bir şarap, bira istiyor sonuçta...

Yine Çağdaş Sanatlar'da gittiğimiz bir sergiydi Çocuk Karikatürleri sergisi. Minicik çocukların hayal güçlerine hayran kaldım. Üstelik farkettim ki Z kuşağı olmalarına rağmen onlar da teknolojinin bazı yönlerini sevmiyorlar :)  Begüm Gözüküçük / 15 Yaşında  Doğan Burak Şahin / 10 Yaşında  Ege Özant / 11 Yaşında    Ege Özant / 11 Yaşında İbrahim Arda Öçek / 15 Yaşında

Yine yeni yeniden bir park daha keşfettik :)

Güzel kupaları var :))

Yine geçtiğimiz haftalarda CerModern 'de güzel bir tasarım fuarına gittik Fikirler şahaneydi. En güzeli de özel tasarımlar olduğu için aldığınız hediyenin sadece sizde olduğunu biliyorsunuz. Aslında hediye almak için harika bir yerdi. Haliyle biraz fiyatları yüksekti. Ama emeğe saygı... Tabii ben daha CerModern'e girer girmez önce çeşmenin fotoğrafını çektim :) Etkinlik boyunca canlı müzik performansları da fondan katılımcılara eşlik etti. Burda sergilenen çoğu şey, CerShop 'ta da satılıyormuş. Fırsatı kaçırmış sayılmazsınız yani.   En orjinal fikirlerden birisi buydu. Suriyeli çocukların ses frekanslarından takılar tasarlamak...  3D yazıcıdan çıkan takılar  Kağıtların katlanması ile oluşan tablolar Bu da beni çocukluğuma götürdü. Babaannemin vardı ehramı. Ehramdan yapılmış çanta, cüzdan, takı...  Çok güzel ve yaratıcıydı...

Çağdaş Sanatlar Merkezi' nde Nejdet Demirtaş ' ın  " Kadına Yönelik Şiddet" temalı su altı fotoğraf sergisi vardı. Bayıldım... Adam sen o konseptleri buldun, suyun altında mankenleri hazırladın da nasıl o kareleri yakaladın... Aşk olsun... Nefis bir sergiydi...  Bitmeyen Baskılar  Kol Hapsi  Kayıp Adalet Themis  Çocuk Hafızası  Töre  Sinsi Aşk  Suskunlar Kara Yargı: Dedikodu

Sonunda merak ettiğim 57 hikayesini okuyabildim Sherlock Holmes 'un. Ama siz siz olun Ren Yayınları 'ndan okumayın. Yetersiz çeviri ve özentisiz bir hazırlanış var. Bol bol imla hatası ile karşılaştım. Ciddi bir ticari kaygı var. Kapak vs. çok güzel o kadar... Ben de sazan gibi atladım...

Geçen haftalarda Atatürk Kültür Merkezi' ndeki "Trakya Tanıtım Günleri" ' ne gittik. Arkadaşım Tekirdağlı olduğu için merak ettik. Öncelikle Atatürk Kültür Merkezi içler acısı halini sürdürüyor. Doğru dürüst bir yürüme yolu bile yok. Yeni bir Atatürk Kültür Merkezi yapılıyor. Açılsa da rahatlasam.  Neyse, Trakya Tanıtım Günleri'ne gelince, hemşehrilerin birbirleri ile iletişimi açısından güzel bir etkinlik. Sizi hemen kapıda karşılıyor, derneklerden, etkinliklerden bahsediyorlar. Yöresel gıda, el sanatları gibi şeyleri tanıtan ilçe standları var. Ben biraz misafir oyuncu gibi kaldım :) Bol bol peynir tattım bi de.