Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Kasım, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Yerdeniz Büyücüsü

Ursula K. Le Guin'in en meşhur serisine başladım sonunda. Bu kitap 1968 de yazılmış ve bence Harry Potter'ın kaynağı olmuş olabilir. Çok sürükleyiciydi. Çabucacık bitti. 6 Kitaplık serinin birincisiydi. Psikolojik bir kavramı ne de güzel yedirmiş fantastik kurguya...Bakalım Ged daha neler yaşayacak. 

45 + 1 Zamandizin ve Seçki

Çağdaş Sanatlar Merkezi bu yıl 20. Yılını kutladığı sezonu çok güzel bir sergi ile açtı. Aydın Ayan 'ın   "45 + 1 Zamandizin ve Seçki" isimli sergisi nefisti. Özellikle portrelere bayıldım. 

Bir Adam

Hafta sonu Altı + Bir' de Derya Baykan 'ın "Bir Adam" isimli fotoğraf sergisi vardı. Dört yıl boyunca gezdiği ülkelerdeki yalnız adamları habersizce ters ışıktan fotoğraflamıştı Derya Baykan. Konsepti çok beğendim. Favorim üstteki "Prag"...

San Diego - La Jolla

Ve geldik San Diego'nun son postuna. La Jolla 'nın tamamını gezemedik ama La Jolla Cave 'i gördük. Burası benim Okyanusla ilk tanıştığım yer olduğu için ayrıca özeldi. Deniz aslanlarını da gördük. Ama uyarayım yaklaştıkça gerçekten çok kötü kokuyorlar :)  Uzaktan gördüğümüz kadarıyla sıcak havalarda La Jolla Beach de eğlenceli olabilir.

San Diego - Balboa Park

Balboa Park, çok büyük bir alana kurulu sosyal bir merkez. İçerisinde müzeler, bahçeler, hediyelik eşya dükkanları ve hayvanat bahçesi bulunuyor. Tamamını adam gibi gezelim derseniz bir hafta yetmez. Bizim sadece yarım günümüz vardı. Prado' da güzel bir yemek yiyerek başladık. Bir kaç müze gezebildik ancak. "Natural History Museum'" u sevmedik ve gezdiklerimizin içinde ücretli olan sadece buydu :) . "San Diego History Center" iyidi. "Botanical Building and Lily Pond" u çok sevdik. " Spanish Village Art Center "' ı ben çok beğendim. Hafif gitar tınılarında gezmek eğlenceli idi.  "Timken Museum of Art" nefisti. Zaman olsa saatlerce o tablolara bakabilirdik. Kesinlikle görülmeli ancak yarım gün yetmez....

San Diego - Old Town

San Diego'daki en sevdiğim yer oldu burası. Westerni sevdiğimden midir yoksa Day of the Day simgelerini çok beğendiğimden midir nedir, acayip eğlendim burayı gezerken. Aslında mantığı alışveriş üzerine kurulmuş bir yer. İlk yerleşke'nin bir benzerini yapmışlar, eski evler, ahırlar, barlar vs. Tam bir western havası (Birebir benzeri olabilir çünkü bir kaç saat sonra Balboa Park'ta bir müze gezerken aynen buradaki gibi binaların dizildiği eski bir fotoğraf gördük). Ancak tüm yapıların içi hediyelik eşya dükkanı. Sadece bir ikisi müze yapılmış. San Diego Meksika'ya yakın olduğu için ve Day of the Day yakın olduğu için İspanyol simgeler de vardı. Yok yoktu yani :)