Ana içeriğe atla

Lavinia



Bu kez çok farklı bir Ursula K. Le Guin kitabı ile karşı karşıyayız. Lavinia kurgu olarak çok başarılı ancak bilindik Ursula kitaplarından biraz farklı. bilim kurgu ya da fantastik ögeler yok denecek kadar az. Daha ziyade tarihi bir efsane, bir destan gibi.  Ursula'nın en sevdiği şair olan Vergilius'a "Aeneas" destanı üzerinden bir nevi sitemli bir saygı duruşu. 

Vergilius'un, Aeneas Destanı'nda Lavinia' ya çok az yer verdiğini düşünen Ursula bu kez bu destanı Lavinia açısından anlatıyor. Aslında çok zekice bir şey. Sevdiğin bir sanatçının bir eserini alıp onu farklı bir açıdan dile getirmek. Biraz da riskli tabii. Ama öyle güzel dile getirmis ve her zamanki gibi öyle ustaca kurgulamış ki kitap su gibi akıyor. Vergilius da konuk oluyor hatta kitaba. 

O dönemin yaşantısı, dilleri, coğrafyası fazlaca araştırma gerektiren konular. Her ne kadar kurgu olsa da oldukça gerçeğe yakın. Farklı bir deneyimdi bu kitabı okumak. Hemen listeye Aeneas Destanı'nı aldım tabi. Bir de içimde latince öğrenmek için bir istek oluştu :))

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sünger Bob ve Patrick... :)

Bir taş boyama daha tamamlandı. Hem zaman güzel geçti hem de minik bir kalp mutlu edildi (yani umarım...). :)))

Telgrafın Tellerine Kuşlar mı Konar ?

Üçüncü etamin işimi de bitirdim. Aslında örnek aldığım fotoğrafta bu kuşlar 4 tane idi ve kalp şeklinde kuyrukları vardı. Ancak hem benim kasnağıma sığmadığı, hem de fazla kalabalık durduğu için ben biraz değiştirdim. Ha bir de göbekleri beyazdı, ben kendi renklerinin açık tonlarını tercih ettim. Bu hali bence daha güzel oldu. Son bir adım kaldı. O da çerçeveletmek. Noel Babayı da henüz çerçeveletmedim. Çerçeveciyi ihya edeceğim bu gidişle. Puzzle, etamin derken bir sürü şeyi biriktirdim çerçeveletmek üzere.  Şimdiki projem bir doğum günü hediyesi :) Hadi bakalım. Bir işe başlamak, o işin yarısıdır derler...  Güm güm...   Göbekleri de doldurduk mu, tamamdır...  Favorim...

Sid' in İntikamı...

Nasıl ki Star Wars serisinin en dramatik ama en sevdiğim bölümü "Revenge of the Sith" ise, şimdiye kadar yaptığım en zor kanaviçe de bu oldu ( Cümleyi toparlayana bir yastık hediye edeceğim :)) ) . Kısaca anlatmak istiyorum hikayesini.... Her şey arkadaşıma doğum günü hediyesi projemle başladı. Ona bir şeyler işlemek istiyordum ama sevdiği bir şey olsun diye düşündüğümden ağzını aramaya başladım. Bir muhabbetin ortasında,  Ice Age' deki Sid' i çok sevdiğini öğrendim. Tamamdır dedim, Sid' i işleyeceğim. Oturdum bilgisayar başına Sid şablonu arıyorum. Kesin vardır diye de anlamsız bir özgüvenim var. Ama yok, yani istediğim gibi yok. Ya küçük ya da aradığım gibi değil.  Tabii ben ümitsizliğe kapıldım ve başka bir şey yapayım bari girişimlerine başladım ama aklım kaldı Sid'de. İçimdeki "yapabilseydim çok güzel olacaktı" sesleri baskın çıktı ve şablonunu kendim çıkarmaya karar verdim   Önce bir Sid fotoğrafı buldum. Sonra onu