İnanılmaz bir kitap...o zamanda o hayatta böyle şeyler düşünmek, yazmak gerçekten inanılır gibi değil. Şu cümlelere bakın; "Başka birinin ruhundakileri izleyip anlamadığı için bedbaht olana pek sık rastlanmaz; fakat kendi ruhunu yakından takip etmeyenlerin bedbaht olması kaçınılmazdır.” “Şimdiye kadar, nasıl bir düzenin parçası olduğunu ve düzeni muhafaza eden akışın ne olduğunu temellendiremediysen, bundan böyle bunları idrak etmeye ihtiyacın var; eğer zihnindeki sisleri aydınlatmak için kullanmazsan sana sınır çizen zamanın da belirlenmiş bir sınırı olduğundan o gidecek, sen gideceksin ve bu yaşamın tekrarı mümkün olmayacak.” "Eğer bir dış etken seni üzerse, duyduğun acı o şeyin kendisinden değil, senin ona verdiğin değerden geliyordur, onu da her an ortadan kaldırma gücün vardır." "yaşama sanatı, bir dansçınınkinden çok bir güreşçinin sanatına benzer. savunmaya dikkat etmeli. öngörülemeyen saldırılar karşısında bile sağlam durup devrilmemeli." "Tiyatro...