Ana içeriğe atla

Değirmenler...



Bu sabah uyanır uyanmaz beynimde bu şarkı dönmeye başladı ve tüm gün çalıp durdu. Karlı ve kapalı bir güne uyanmıştım nereden çıkmıştı bu şarkı ...Gözümün önüne denizi getirip karlı bir manzaraya bakmak tuhaftı. Sonra, gündüz olmasına rağmen inatla geceymiş de bu şarkıyı dalgaların eşliğinde söylüyormuşum gibi düşünmeye çalışmam... Buz gibi havada bir ara yaz esintisini hissettim mi bana mı öyle geldi emin değilim. Yoksa sandığım gibi bir yaz şarkısı değil mi bu ? Şöyle bir kategori var mı? "Kışın dinlenecek, yazı hatırlatacak şarkılar" :) Çünkü bu şarkıları ben daha çok sonbahar ve kışları dinliyorum. Ama aklımda sürekli yaz ve deniz oluyor...İlginç

Müzik, insanoğlunun sahip olabileceği en ucuz, en kolay ve en güvenilebilir moral kaynağı.Canın mı sıkkın? Aç bir şarkı. Mutlu musun? Dans et.Heyecanlı mısın ? Tempo tut...Yeter ki içindeki melodiyi kaybetme... :)





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sünger Bob ve Patrick... :)

Bir taş boyama daha tamamlandı. Hem zaman güzel geçti hem de minik bir kalp mutlu edildi (yani umarım...). :)))

Telgrafın Tellerine Kuşlar mı Konar ?

Üçüncü etamin işimi de bitirdim. Aslında örnek aldığım fotoğrafta bu kuşlar 4 tane idi ve kalp şeklinde kuyrukları vardı. Ancak hem benim kasnağıma sığmadığı, hem de fazla kalabalık durduğu için ben biraz değiştirdim. Ha bir de göbekleri beyazdı, ben kendi renklerinin açık tonlarını tercih ettim. Bu hali bence daha güzel oldu. Son bir adım kaldı. O da çerçeveletmek. Noel Babayı da henüz çerçeveletmedim. Çerçeveciyi ihya edeceğim bu gidişle. Puzzle, etamin derken bir sürü şeyi biriktirdim çerçeveletmek üzere.  Şimdiki projem bir doğum günü hediyesi :) Hadi bakalım. Bir işe başlamak, o işin yarısıdır derler...  Güm güm...   Göbekleri de doldurduk mu, tamamdır...  Favorim...

Sid' in İntikamı...

Nasıl ki Star Wars serisinin en dramatik ama en sevdiğim bölümü "Revenge of the Sith" ise, şimdiye kadar yaptığım en zor kanaviçe de bu oldu ( Cümleyi toparlayana bir yastık hediye edeceğim :)) ) . Kısaca anlatmak istiyorum hikayesini.... Her şey arkadaşıma doğum günü hediyesi projemle başladı. Ona bir şeyler işlemek istiyordum ama sevdiği bir şey olsun diye düşündüğümden ağzını aramaya başladım. Bir muhabbetin ortasında,  Ice Age' deki Sid' i çok sevdiğini öğrendim. Tamamdır dedim, Sid' i işleyeceğim. Oturdum bilgisayar başına Sid şablonu arıyorum. Kesin vardır diye de anlamsız bir özgüvenim var. Ama yok, yani istediğim gibi yok. Ya küçük ya da aradığım gibi değil.  Tabii ben ümitsizliğe kapıldım ve başka bir şey yapayım bari girişimlerine başladım ama aklım kaldı Sid'de. İçimdeki "yapabilseydim çok güzel olacaktı" sesleri baskın çıktı ve şablonunu kendim çıkarmaya karar verdim   Önce bir Sid fotoğrafı buldum. Sonra onu