Orkide' nin dramı...


Geçtiğimiz sene ofisimize orkide almıştık. Ortama inanılmaz bir güzellik kattı. Gün be gün çiçek açtı vs. Bu arada biz orkideyi nasıl sulayacağımıza karar veremedik bir türlü. Önce köküne kadar su dolu kapta dursun dedik. Sonra bazı uzmanlar bol suyun iyi geldiğini söyledi. Geldi de. Ama en son yurt dışından getirdiğimiz uzmanlar, direkt su vermek yerine üzerine sprey ile sıkmanın ve tüm gövdeyi nemli tutmanın daha iyi olduğu konusunda uzlaştılar. Zira mevsimi geçince çiçeklerini dökmüştü ve bir daha toparlanamamıştı. Biz de çiçeklerin sulandığı şu sprey şişelerden alalım da orkidemizi kurtaralım dedik.

Bu tabi ki de soda şişesi sanatsal çalışmam değil bildiğin sprey şişemiz.

Tüm bunlar üç hafta önce oldu. Ve biz canımız orkidemize spreyi anca bu hafta başı alabildik. Tam iki hafta bizi sabırla bekledi, gıkını çıkarmadı ama biz de boş durmadık, uğraştık valla. Ne bulunmaz şeymiş bu spreyler. Hatta Kızılay' da bir çiçekçinin, "Yok abla onlardan burda bulumaz ama uğraşma sen, ben pet şişenin kapağını deldim iğne ile, öyle suluyorum çiçekleri" demişliği bile var. Öyle yapı marketlere de yolumuz düşemedi ki alalım. Envai çeşit vardır oralarda ama işte genelde böyle yerler merkezi yerde değil. Biz de dağ başında çalışıyoruz, e bir de taşınma derken bakamadık.

Ve bir gün hiç ummadığım bir anda karşıma çıkıverdi bu şişe. Gerçekten evreni kendi haline bırakmak en iyisi imiş. Aramayı durdurduğunuzda karşınıza çıkıveriyor birden.

Neyse artık bir şişemiz var ve orkidemizin yaprakları da, dalları da nemli :) Biz koşulları hazırladık. Ortam müsait, zemin güzel. iyi olan kazansın...


 




Yorumlar

  1. Orkide bakımı hakkında blogumda ipuçları veriyorum. Mutlaka bloguma beklerim Özlem hanım.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Telgrafın Tellerine Kuşlar mı Konar ?

Sid' in İntikamı...